ANILAR

Makami Çamur

Danıştay’da çalıştığım yıllar.

Danıştay’ın eski binasından Necatibey Caddesi’ne indiğiniz köşede İş Bankası Şubesi vardı. O köşe aynı zamanda yağmurlu günlerin su birikintisi köşesi idi.

Necatibey Caddesinin karşı sırasındaki dükkânlardan birkaç pastanede ve Hacıbaba Baklavacısı’nda baklava satılırdı. Diğer pastanelerin baklavası daha ucuzdu, ama Hacıbaba baklavaları kadar ilgi görmedikleri hemen fark edilebilirdi. Akşama kaldın mı baklava bulamazdın mesela. Zaman zaman kuyruk oluşurdu, hele ramazan ayında öğleden sonra bu kuyruk daha da uzardı. Neden sorusuna baklavayı yediğinde cevap bulurdun.[1]

Yağmurlu bir ramazan gününde iftar için baklava almaya niyetlendim. Kapıda bir arkadaşımla karşılaştık, O da baklava alasıymış. Fazla ıslanmamak için koşar adımlarla İş Bankası şubesine ulaştık lakin araç trafiği nedeniyle karşıya geçmemiz mümkün olmadı. Su birikintisinin berisinde bekliyoruz.

Tek yönlü işleyen caddede sürücülerin kahir ekseriyeti su birikintisini bildiklerinden veya gördüklerinden, yayaları ıslatmamak adına yolun diğer tarafına meylediyorlar. Bu hassasiyet kalabalık trafikte yolun bizim bulunduğumuz sol kısmını boş hale getiriyor ki saygısız mahlûkat hızla geçerek bekleyen insanları ıslatabilsin.

Tam araç trafiğinin azalacağını görüp, karşıya geçmek için sığındığımız İş Bankası binasının saçak altından yol kenarına doğru yaklaştığımızda, son hızla ve polis eskortuyla gelen bir bakan arabasını fark ettik. Geriye çekilmeye de fırsat bulamadan önce eskort sonra makam aracı bizi tepeden tırnağa çamurlu suya buladı. Yanımdaki bayan arkadaş nedeniyle dillendiremediğim bini bir para galiz kelimeleri kalben sıralarken gözüm sayın bakana ilişti. Aaa, iyi insan diye bildiğimiz, babamın tanıdığı, ehlen sehlen bir muhterem.[2]

Yani; üzerinize çamur sıçratan arabada kimin oturduğunun önemi yok. İnsanların üzerlerine çamur sıçratmaya niyetiniz yoksa o arabaya oturmak için çaba sarf etmenize de gerek yok.

Nefsinin hamalı, ehli kibriya zevatın tevazu gösterilerine kanmayın. Hakkınızı hukukunuzu teslim ettiğinizde yaşayacaklarınız layığınız olur.

[1] Hacıbaba baklavalarının eski tadı yok

[2] Bahsi geçen bakan öldü. Allah rahmet eylesin.

One thought on “Makami Çamur

  • ali t. balaban

    “yolun bizim bulunduğumuz sol kısmını boş hale getiriyor ki saygısız mahlûkat hızla geçerek bekleyen insanları ıslatabilsin”, tamam işte eskortta ve yedekteki makam aracıda şeytanın bu tuzğına düşmüşler. Arabadaki zatın ise konuyla bir illiyetini nasıl kuracağız?
    Hatta dava etseniz kimi edeceksiniz? Yağmuru mu, ankara BBni mi, şeytan mı, eskortu mu, zatı ekabir mi? Siz bu tablonun neresindesiniz, maduriyetiniz masumiyetiniz midir? Öngörülememe, kaza olgusu nerededir? Yoksa ne?

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir